İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Açısından İş Kazası Nedir, Hangi Kazalar İş Kazası Olarak Değerlendirilmelidir?
Yazar;Halil Kale, halil_kale@hotmail.com
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu kapsamı açısından değerlendirme;
Bilindiği üzere 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu 2. Maddesinde kanunun kapsamı tanımlanmıştır bu kanun kapsamı dışında kalan işyerlerinde yaşanan kazalar bu kanun açısından iş kazası değildir buna göre;
• Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.
• Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri sırasında yaşanan kazalar, fakat burada sadece müdahale anında yaşanan kazalar iş kazası sayılmaz eğer bu birimlerin afet ve acil durumlara hazırlık faaliyetleri varsa bu faaliyetleri anında yaşanan kazalar iş kazası sayılır.
• Ev hizmetleri faaliyetleri sırasında yaşanan kazalar iş kazası sayılmaz, fakat işverenin işyerinde temizlik yapan işçisini ev hizmetinde de kullanıyorsa bu sırada yaşanan kazalar iş kazası sayılır.
• Çalışan istihdam etmeyen kendi nam ve hesabına çalışanların yaşadığı kazalar.
• Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri
Yukarıda sayılan faaliyetlerde bulunan işyerlerinde yaşanan kazalar 6331 sayılı iş kanunu kapsamında olmadığı için iş kazası sayılmaz.
İş sağlığı ve güvenliği kanunundaki iş kazası tanımı kapsamında değerlendirme;
İş kazası 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda; İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. İş kazası tanımını incelersek bir olayın iş kazası sayılması için şu unsurların gerçekleşmesi gerekmektedir;
• Olayın işyerinde veya işin yürütümü nedeni ile gerçekleşmesi; burada işyeri kavramının tanımına ihtiyaç duyulmaktadır işyeri kavramı aynı kanunda; “Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyonu,” şeklinde tanımlanmıştır, buna göre işyeri ve eklentilerinde ambulans makam aracı vb. araçlarda yaşanan kazalar iş kazasıdır, işin yürütümü nedeni ile tabirinden ise çalışanın işyerinin işini yapmak için işyeri dışında bulunduğu zaman geçirdiği kazalar anlaşılmaktadır.
• Ölüme sebebiyet vermesi veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getirmesi; söz konusu hususta ise vücut bütünlüğünün ruhen ya da bedenen engelli hale gelmesi kavramı irdelenmelidir, çalışanın kaza sonucu bedensel zararı olmasa dahi psikolojik zarara uğraması çalışamaması, çalışmaktan korkması, depresyona girmesi vb. olaylar ruhen bedenin engelli hale gelmesi olaylarına örnek olabilir, bedenen engelli hale gelmesi tabirinden ne anlaşılacağı konusunda ise İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün 13.02.2015 tarih ve 3123 no’lu görüşünde özetle; vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hale getiren olaydan kastedilen kişide sadece uzuv kaybı olması değil, kaza geçiren kişinin ruhen ya da bedenen kaza geçirmeden önceki halinden farklı hale gelmesidir. Bu kapsamda, kesici-delici alet yaralanmaları, iğne batması, bisturi, makas kesiği, düşme, çarpma vb. durumlarda meydana gelen ciddi yararlanmalar da Kanunda belirtilen iş kazası kapsamında değerlendirilmektedir denilmektedir. Kanunun lafzı ile birlikte değerlendirildiğinde engelli hale gelmek ile çalışanın kaza sonucu hayatı ve çalışma performansı objektif olarak etkilenmiyorsa herhangi bir istirahat gerekmiyorsa söz konusu olay kişiyi bedenen engelli hale getirmemiştir denilebilir ve olayın iş kazası olmadığı söylenebilir.