Yazar; Mehmet SOLAK
İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi en çok 45 saattir. Sözleşmelerle bu süre işçi lehine 45 saatin altında da belirlenebilir. Aynı kanunun 63. Maddesinde haftalık 45 saatlik çalışma, günlük çalışma süresi 11 saati, gece döneminde de 7,5 saati aşmayacak şekilde biçimde dağıtacaktır. Haftalık 45 saati, günlük 11 veya gece 7.5 saati aşan çalışmalarda ise işveren fazla çalışma ücreti ödemek zorunda kalacaktır.Belirtilen bu süreler işyerine değil, çalışanlara ilişkin bir sınırlamadır. Yoksa herhalde bir işletme, fabrika veya şantiye işyeri 24 saat faaliyet gösterebilir. Örneğin fabrikalar sekiz saatlik dilimlerle 3 vardiya şeklinde yirmi dört saat faaliyet gösterebilmektedir. Bu fabrikalarda çalışan işçilerin ise 24 saatlik çalışması söz konusu olmayıp yukarıda da bahsettiğimiz gibi günlük azami 11 saat çalıştırabilir ancak.
Yasada belirtilen çalışma süreleri her zaman kanunda öngörülen sisteme uygun işlememekte, fiili çalışma düzenleriyle hukuka aykırı olsa da işçiler çalışmak zorunda bırakılabilmektedir. Kimi işyerlerinde işçilere personel yetersizliği, maliyetler vb çeşitli nedenlerden dolayı günlükçalışma süresileri 11 saatin çok üzerine çıkarılarak 24 saate varan çalışmalar yaptırıldığı da bir gerçektir.Bu durum en çok bekçi ve güvenlikçilerde,benzin istasyonları, uzunyol şoförleri, hatta acilde nöbet tutan doktor, hemşiregibi sağlık görevlileri arasındagörülmektedir. Böyle durumlarda personeller 24 saat çalıştırılıp 24 saat veya 48 saat dinlendirilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 66. maddesinde çalışma süresinden sayılan haller sıralanmış olup, bu maddenin c bendinde; işçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler de çalışma süresinden sayılmıştır.Kanunda günlük7.5 saati aşan çalışmalarda 1 saatlik ara dinlenmenin verilmesi gerektiği düzenlese de bu süreyi çok aşan hallerde verilecek ara dinlenme süreleri için herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Bu gibi durumlarda yasada belirtilen sürelerin çok üzerindeki çalışmalar için yüksek mahkemenin verdiği kararlar uygulamaya yol gösterici niteliktedir.
Yargıtay, bir kişinin 24 saat boyunca çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve gerçekten bu kadar çalışamayacağını,mecburen 24 saatlik zaman dilimi içerisinde dinlenmek zorunda kalacağını, yemek vb. ihtiyaçlarını gidermek için ara vereceğini, dolayısıyla 24 saat boyunca kesintisiz çalışmanın mümkün olmadığını vurgulamaktadır. Bu şekilde 24 saat çalıştırılan işçilerin çalışma süreleri belirlenirken uyku, dinlenme, yemek vb ihtiyaçları için 10 saatlik bir sürenin düşürülmesinden sonra günde en fazla 14 saatlik çalışmanın dikkate alınması gerektiği yönünde bir eğilim içinde olmuştur. ( Ör; Y.9. Hukuk 28.10.2008 tarihli 2008/38671 E. ve 2008/29422 K. sayılı kararı). Her ne kadar hakkaniyete uygunluğu tartışılsa da Yargıtay bu kararında 24 saat kesintisiz çalışılan işlerin genel olarak ağır beden işi olmamalarından hareket etmiştir. Son yıllarda ise 24 saatlik çalışmada 10 saat ara dinlenmesinin düşülmesi hususundaki kararlar, radyolink istasyonlarında çalışanlar üzerinden örneklendirereknispeten değişikliğe uğramış, aynı anda 2 veya daha fazla işçinin çalışması, yapılan işin niteliği, işyerinin özelliği gözetilerek daha hakkani sonuca gidilmeye başlanmıştır. Zira radyolink istasyonlarında çalışan işçi, aynı zamanda uyku ihtiyacını da dinlenme süresi içinde yerine getirebilmektedir. Burada temel ölçüt çalışanın uyku imkanına sahip olup olmamasıdır. İşyerinde işçiye uyuma imkanı tanınmışsa ara dinlenmesi 10 saat kabul edilmeli, aksi takdirde ara dinlenmesinin çok daha kısa tutularak 4 saate düşülerek çalışmanın hesaplanması gerekmektedir. ( Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas No; 2017/4399, Karar No; 2017/5758). Buna göre bekçi, güvenlik, benzin istasyonlarındaki market veya pompa elemanları gibi uyku, dinlenme ihtiyacını gideremeyecek ölçüde ve tek başına çalışanları 24 saatlik çalışma esasında fiili çalışmasının 20 saat olduğu kabul edilerek sonuca varılması gerektiğine bundan sonraki yargı kararlarına daha sık karşılaşacağımızı düşünmekteyiz.