Yazıda Neler Var
Yazar;Alper YILDIRIM
30.01.2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7162 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4’ üncü maddesinde yer alan düzenleme şu şekildedir.
MADDE 4 – 193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 89 – 27/3/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edilir.
Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmez.
Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Peki yukarıda belirtilen madde metninden anlaşılması gereken nedir? Şimdi sırayla bu hususları irdeleyelim ve daha anlaşılır hale getirelim;
-İş Sonu tazminatları,
-İkale sözleşmesi ile yapılan ödemeler,
-İş kaybı ve iş güvencesi ile yapılan ödemeler vb. şekilde yapılmış olan ödemeler ve yapılan bu ödemeler münasebetiyle 27.03.2018 tarihinden önce kendisinden gelir vergisi kesintisi yapılan işçiler vergi dairlerine başvurmak suretiyle yapılmış olan bu vergiler geri alabilecekler. Burada altını çizeceğimiz diğer bir nokta ise şu olacaktır basın ve yayın kuruluşlarında insanları yanlış bir bilgi verilerek bu iadenin sanki kıdem tazminatı alan işçilerin başvuru yapabileceği ve vergi dairelerinden de kendilerine bu münasebetle ödeme (iade) yapılabileceğini düşünenler aldatılmaktadır. Şöyle ki zaten kıdem tazminatı ödemeleri gelir vergisinden istisnadır. Yani işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapılırken ondan gelir vergisi adı altında bir kesinti yapılmaz. Sadece binde 7,59 oranında damga vergisi kesintisi yapılır. Onun haricinde kıdem tazminatı ödemelerinde sigorta veya vergi kesintisi yapılmaz. Bu nedenle sanki kıdem tazminatı alıp da işten ayrılan işçilere vergi daireleri bir ödeme yapacakmış gibi yanlış ya da yanıltıcı bilgi verilmektedir. Yukarıda belirttiğim ve özellikle kanun değişikliği metnini koyma nedenim de budur zaten. Görüleceği üzere kanun metninde kıdem lafzı yer almamaktadır.
Kanundan anlamımız gereken şudur:
İkale, iş sonu tazminatları, iş kaybı ve iş güvencesi ile yapılan tazminatlar vb. karşılıklı sonlandırma sonucunda 27.03.2018 tarihinden önce işverenden alınmış olan bir tazminat ödemesi yapılmış olmalı. Bu tazminattan da gelir vergisi kesilmiş olmalı. Ayrıca bu tazminatın geri alınması içinde bir dava açılmamış olmalı ve açılan bir dava varsa eğer davayı geri çekmeli. Verginin kesildiği dönem itibariyle 5 yıllık zamanaşımı dikkate alınmak suretiyle kişinin vergi dairesine bir dilekçe ile iade istemesi gerekmektedir. Tüm belirttiğimiz bu şartları taşıyor ise vergi daireleri geçmiş dönem muhtasarları incelemek suretiyle başvuruyu en kısa sürede sonuçlandırmak suretiyle iadeyi gerçekleştirecektir.
Sonuç olarak; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi kapsamında yapılsa dahi ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, yıllık izin ücreti, geçmiş veya mevcut dönemdeki çalışmalar karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile ücret kapsamında olan benzeri ödemelerden kesilen gelir vergisinin iade edilmesi söz konusu değildir. Yine belirttiğimiz gibi kıdem tazminatından da zaten gelir vergisi istisna tutulduğundan burada da bir iade söz konusu olmayacaktır.