calismabarisi@gmail.com

Usulsüz Toplu İşçi Çıkarmalara Büyük Ceza!

Yazar; Alper YILDIRIM

Son günlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar işverenlerin kemer sıkma politikası ile ayakta kalma çabalarına yol açmıştır. Bu durumda da maalesef  işverenlerin ilk aklına gelen çözüm yolu işçi sayılarında azalmaya gitmek şeklinde olmaktadır. Öyle ki bu bazen bir işçi olabileceği gibi büyük işletmelerde bu sayı yüzleri hatta binleri bulabilmektedir. Peki işveren bünyesinde çalıştırdığı işçileri istediği zaman istediği kadarını çıkartmakta özgür müdür? Bu sorunun cevabı ise hem evet hem de hayır. Çünkü yasa koyucular işverenliğin işçi çıkarmalarını da belli kurallarla sınırlandırma yoluna gitmiştir. Yasa koyucu, özellikle işverenlerin toplu işçi çıkarma isteklerini belli kural ve kriterlere bağlamakla iş yasasının genel ilkelerinden olan işçinin çıkarılmasının son çare ilkesi dediğimiz başka çare kalmaması halinde ancak toplu çıkışa izin vermektedir.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesine göre, işveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işten çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile işyeri sendika temsilcilerine, ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bildirmekle yükümlü tutulmuştur.

Ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işten çıkarmak durumunda kalan işverenin iş sözleşmelerinin fesih gerekçesini somut olarak ortaya koyup, feshin son çare olduğunu ispat etmesi gerekir. Örneğin teknolojik gelişmeler sonucu X Büyükşehir Belediyesinin bilet gişelerinde makineleşme sonucunda çalışan işçilerin iş sözleşmelerini feshetmesi gibi. Ya da ekonomik kriz dönemlerinde işverenin işyerini küçültmesi veya siparişlerin durması halinde işçi sayılarını azaltması gibi örneklerle bu olguyu çoğaltmamız elbette mümkündür.

İşveren toplu işten çıkarma yapacağı zaman bunu en az otuz gün önceden bir dilekçe ile; işyeri sendika temsilcilerine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ilgili İl Müdürlüklerine (İŞKUR) bildirmelidir. Bildirimden sonra işyeri sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılacak görüşmelerde, toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması yahut çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin sonunda, toplantının yapıldığını gösteren bir belge düzenlenir. İşyerinin tamamen faaliyetine son vermesi durumunda işyeri sendika temsilcilerine bildirimde bulunmaz. İlgili birimlere yapılacak bildirimde, işten çıkarma sebebi, etkilenecek işçi sayısı ve ne zaman fesih yapacağına dair bilgileri ibraz etmelidir.

Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur. İşveren, toplu işçi çıkarmalarda işçilere çalışma sürelerine uygun olarak ihbar öneli vermek veya ihbar tazminatı ödemek bunun yanında kıdem tazminatı da ödemek zorundadır. Kullanılmamış izin bakiyelerinin işçiye peşinen ödenmesi gerekmektedir. İşyerinde çalışan işçi sayısına göre toplu işten çıkarma sayılabilmesi için;

  1. a) 20 ile 100 işçi arasında çalışanı bulunan işyerinde, en az 10 işçinin,
    b) 101 ile 300 işçi arasında çalışanı bulunan işyerinde, en az yüzde on oranında işçinin,
    c) 301 ve daha fazla çalışanı bulunan işyerinde, en az 30 işçinin,
  2. madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.

Çalışan işçi sayısı ile iş sözleşmesi feshedilen işçi sayılarının tespitinde; işverene tabi veya işletme bünyesindeki toplam işçi sayılarının değil, toplu işçi çıkarımının yapıldığı her bir işyerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. İşveren toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği takdirde nitelikleri uygun olan işten çıkarılan işçileri tercihen işe çağırmakla yükümlüdür.

Ayrıca Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.

Son olarak toplu çıkış ile ilgili denetim yetkisi ve denetim sonucunda yukarıda açıkladığımız yasa hükümlerine uymamanın yaptırımının neler olduğunu açıklayalım.

4857 sayılı İş Kanununda toplu çıkış ile ilgili denetim ve teftiş yetkisi İş Müfettişlerine verilmiştir. İş Müfettişleri tarafından yapılacak olan denetim sırasında yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız her bir evrak titizlikle incelendikten sonra yapılan işlemin uygunluğuna karar verir. Yapılan işlemler sırasında usul ve esas noktasında eksiklik çıkması durumunda ise İş Müfettişleri işveren hakkında idari para cezasına hükmedecektir. Bu ceza miktarı ise 2018 yılı için 4857 Sayılı Yasa’nın 29. maddesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak işçi çıkaran işverene her bir işçi için 693,00 TL idari para cezası uygulanmaktadır. Bu nedenle son günlerde artan toplu işçi çıkarımlarında işlemlerin dikkat ve titizlikle yapılması işverenlerin lehine olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.